Bakan Nabati’den KKM ve faiz açıklaması: Sözle iş olmaz
Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Mersin’de katıldığı Habertürk canlı yayınında ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati “Kur korumalı mevduatı geçici olarak getirdik ve hala geçici olarak görüyoruz. Döviz korumalı mevduattan çıkış için yıl sonunu hedefliyorduk ama küresel ekonomik durumu düşündüğünüzde dönüşümü yaygınlaştırma iradesi oluştu.” zamanla yavaş yavaş.”söz konusu.
Bakan Nebati, Türk ekonomik modeline uygun faiz artırımı beklentisinin hızla sıfırlandığını belirtti. “Bizim için faiz artışı yok, bu çok açık”ifadeleri kullandı.
Bakan Nabati’nin açıklamalarından öne çıkanlar:
Mersin’de Bakan olarak teşkilattan gelmemizin avantajını kullandık ve şehir beni çabuk kabul etti. Güneydoğulu olduğum için bu avantajı kullandık. AK Parti açısından baktığımızda Mersin’de de bir değişime imza attığımızı görüyoruz.
Mersin’de dengelerin AK Parti lehine iyi ve doğru bir şekilde devam ettiğini görüyoruz.
DÖVİZLİ MEVDUAT SONA ERECEK Mİ?
Döviz korumalı mevduat, 20 Aralık 2021 tarihinde piyasa ile paylaşılan en değerli sac sütunlardan biri oldu ve beklediğimiz faydayı gösterdi. Dövize olan talep azalırken, döviz kurlarındaki oynaklığı da ortadan kaldırdı. Bunu süreksiz olarak getirdik ve hala süreksiz olarak görüyoruz. Elinde TL ile döviz alıp yastık altına çekmek yerine bankaya ya da iştirak finansmanına girdi. Bankalar onu dövize çevirmeye yardımcı oldu. Döviz cinsinden tutacağı parası bankada kaldı. Sisteme dahildir. Elinde döviz olanlar Merkez Bankası’nın kaynakları üzerinden değerlendi. Şu anda sistemdeki para 2.2 trilyon TL’yi aştı.
Kur korumalı mevduattan çıkış için yıl sonunu hedefliyorduk ama küresel ekonomik duruma baktığınızda dönüşümü kademeli olarak zamana yayacak bir irade ortaya çıktı.
Döviz korumalı mevduatlar çağın icadıydı. Bundan sonraki süreçte de olmaya devam edecek ve biz de zamanı yayarak bundan kurtulmaya devam edeceğiz. Bankalarda ve Merkez Bankası’nda limiti kaldırdığımız için bu yük Hazine’ye gelmeyecek.
TL’ye olan inancı artıracak yeni enstrümanlar devreye girecek.
PARA POLİTİKASINDA DEĞİŞİKLİK OLACAK MI?
Politika setini oluşturan Cumhurbaşkanımız seçmene bir söz veriyor. Bu, faiz oranlarını artırmamaktan yanadır. Bu politikalara uygun bir yapı ile yolumuza devam edeceğiz. Türk ekonomik modeline uygun bir faiz artırımı beklentisi hızla ortadan kalktı.
Son 4 aydır millet ittifakındaki kurmaylara ve liderlere soru soruyorum. ‘Faiz oranlarını artıracak mısınız?’ Maliye politikaları doğrultusunda ilerliyoruz ve bizim için faiz artışı lafta değil, bu çok açık.
Reform değişikliklerinin bazen sancılı olması ve doğruluğunun toplum tarafından kabul görmesi için bir süreye ihtiyacı vardır. Bu süre zarfında tutarsızlıklar giderilir.
‘YATIRIMCILARIN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ’
Yatırımcıların önünü açıyoruz. Daha önce bu kredilerden yararlanan kullanıcı sayısı 10 iken şimdi 100’ü geçti. Onlar Türkiye ekonomisini taşıyan KOBİ’ler. Onlara yol açıyoruz.
Bu dönemde bir dengesizlik olduğu aşikardır. Zamanla bu uyumu çözmüş olacağız ve spekülasyonlar seçimlerden sonra sona erdi. Zamana ihtiyacımız var. Serbest piyasa koşullarıyla oynamayın. Kısa sürede olması gereken yere varır.
Buradaki bütün sorun enflasyon. Enflasyon önümüzdeki dönemde de düşmeye devam edecek.
Bankacılık şubesinde oluşan faiz oranlarının sadece Merkez Bankası faiz oranlarına bakılarak oluşturulduğunu söylemek doğru değildir. Piyasalar uluslararası konjonktüre bakarak ilerliyor.
‘BÜTÇE DİSİPLİNİ HİÇ TUTULMADI’
İlk günden bu yana bütçe disiplininden taviz verilmedi ve hep hedeflerin üzerine çıktık. Geçen yıl enflasyon yaşadığımız için sayısal olarak artmış gibi görünse de borçlarımızın oransal olarak azaldığını görüyorsunuz. Bir yanda gelir artışı, diğer yanda aldığımız tedbirlerle tarihimizde ilk kez Aralık ayına geldiğimizde öyle önemli bir kasa oluşturduk ki, sayımızın 4 katını gönderebildik” dedi. Tarım Bakanı ve Ulaştırma Bakanı’na söylediği rakamın 3 katı.
Beklenenden daha fazla bir kasa ile girdik. Bu kasa hem EYT hem de memur zamlarını karşılıyordu.
Bütün bunlar bir gerçeği değiştirmez. Sabah uyandığımızda 110 milyar dolarlık bir servet kaybıyla uyandık. Bunun bir şekilde karşılanması gerekiyordu, biz de bunun için küçük bir ek vergi koyduk.
Şubat ayında tarihi bir deprem yaşadık ama Mart ayında 37 bin kişiyi istihdama kazandırdık. Sektörde ciddi bir düşüş olmuştu ve Mart ayında hızla kapattık.
Geçen yıl 290 milyar TL vergi gelirinden vazgeçtik. Bu bizim güçlü olduğumuzu gösteriyor.
‘DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZ ENERJİ AÇIĞIMIZ’
Cari açığı geçen yıl kapattık, bitti. Salgına rağmen, savaşa rağmen büyüdük.
28 milyar dolardan 2021’de 51 milyar dolara petrol ithalatı. Geçen yıl 91 milyar dolarlık petrol ithal ettik. Dış ticaret açığımız bir güç açığıdır. Turizmden elde ettiğimiz olağanüstü gelirlerle bunu karşılayabildik.
Ekonomi de tıpkı insanlar gibidir… Ekonominin tüm istikrarı da uluslararası konjonktürden, bazen mevsimsel kurallardan, bazen de seçimlerin oluşturduğu yapılardan etkilenir.
‘Döviz konusunda endişe edilecek bir durum yok’
Döviz ile ilgili seçim yaparken dengesizlik olması normaldir. Alım satım ortasındaki spreadin çok yüksek olmaması değerli. Bu seçimden sonra düzelecek.
Seçim sonrası döviz kurlarındaki dengesizlik, ikili ve üçlü fiyatların oluşması şu an için korkulacak, telaş edilecek bir durum yok. Piyasa doğal olarak olması gerektiği gibi olacaktır. Değerli olan döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasıydı. Bunu başardık.
Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için Haber7 uygulamasını akıllı cihazlarınıza kullanabilirsiniz. (iOS, Android)Twitter’da yapabilirsin @haber7Hesabınızı takip edebilirsiniz.
Uygulama mağazası Google Oyun Takip etmek
