Haber

Tercih Türkiye! Fransa her yerden kovuluyor

Fransa, Afrika kıtasındaki en sömürge ülkelerden biridir. Öyle ki onlarca hatta asır süren bu sömürgecilik, kıta üzerinde çok önemli bir Fransız nüfuz sahasının oluşmasındaki en büyük etkendir.

Fransa’da basılan madeni paralar, resmi dilin Fransızca olması, Fransız kültürünün yaygınlığı…

Son yıllarda tüm bunlara rağmen Afrika’da Fransa’ya karşı büyük bir tepki alanı oluştu. Kimisi teröre karşı destek istediği Fransa’yı teröre dayanak olarak gösteriyor, kimisi de teröre. “Ülkenin içişlerine karışmak”suçlandı.

Peki, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali’den sonra neden Burkina Faso Fransızlara eşyalarını toplamaları için birkaç ay süre verdi?

Terör saldırıları, darbeler ve Moskova ile yakın ilişkiler… Fransa’nın eski sömürgelerine bakıldığında görülmesi gereken ortak noktalar bunlar.

Ancak, Fransa’nın azalan etkisinden vazgeçmediğini bilmek önemlidir. Afrika’daki faaliyetlerini daha az görünür olacak şekilde yeniden tasarlıyor. Özellikle cihatçı gruplara karşı mücadelede ön saflarda yer almak istemiyor. Bunun yerine terörle uğraşan ülkelere takviye vermeyi amaçlıyor.

Öte yandan Fransa’nın Sahel bölgesindeki askeri varlığı da bitmedi.

Nijer, Çad ve Moritanya’daki üslerin etrafına dağılmış durumdaki yaklaşık 3 bin Fransız askeri hâlâ bölgede bulunuyor.

Batı Afrika’daki Burkina Faso, 1896’dan bağımsızlığını kazandığı 1960’a kadar bir Fransız kolonisi olarak kaldı. Uzun bir süre eski sömürgesi üzerindeki gölgesini kaldıramayan Fransa, artık yolun sonuna gelmiş gibi görünüyor.

20 milyondan fazla nüfusu olan Burkina Faso’nun yüzde 61’i Müslüman, yüzde 23’ü Katolik Hristiyan ve yüzde 16’sı yerli. Ülkenin resmi dili halen Fransızcadır.

Ülkede darbelerin tarihi oldukça eskidir. Öyle ki 1960 yılında bağımsızlığını kazanmasından 6 yıl sonra ilk askeri darbe gerçekleşti. 14 Haziran 1970’te onaylanan yeni anayasa ile dört yıllık bir geçiş dönemi başladı. Bu anayasadaki görüş ayrılıkları sonucunda 1977’de yeni bir anayasa hazırlanarak onaylandı ve 1978’de yapılan seçimlerde Sangoule Lamizana lider seçildi.

1980 yılında ülke bir darbeye daha tanık oldu. Ülke tarihine bakıldığında darbelerin arka arkaya gerçekleştiği görülüyor. 1980 darbesinden üç yıl sonra 1983’te bir darbe daha gerçekleşti.

(Bölgede Fransız karşıtı gösteriler artarak devam ediyor)

FRANSA’NIN İZLERİ: 60 YILDA 10 DARBE

Burkina Faso, 1960’taki bağımsızlığından bu yana yaklaşık 10 askeri darbe gördü ve sık sık dış müdahale yapmakla suçlandı. Dış müdahalelerde tüm gözler Fransa’daydı.

Son bir yılda gerçekleştirilen darbelerde Fransa’nın parmağı olduğu sıkça konuşuldu. 23 Ocak 2022’deki darbeden sonra bile, Paris merkezli Afrika Intelligence web sitesi, Fransız diplomatların Eylül 2021’den beri askeri devralma senaryoları üzerinde çalıştıklarını ve Paris yönetiminin 23 Ocak’ta eski Başkan Roch Christian Kabore’ye ülkeden derhal ayrılmasını ayarlamasını teklif ettiğini iddia etti.

Haberde, Kabore’nin komşu ülkelerde bir inanç mekânına getirilmesi için çalışıldığı ancak bunu reddettiği bildirildi. Paris’in 23 Ocak’ta bütün gün Kabore ile temas halinde olduğu ancak dün bu temasın kesildiği bildirildi.

Elysee Sarayı’nın bu iddiaları yalanladığı belirtildi.

France 24’ün haberinde değerlendirmelerine yer veren Fransız gazeteci ve yazar Antoine Glaser, Kabore’nin Fransa’ya karşı fasılalı davrandığına dikkat çekti.

Kabore’nin Fransa’yı ordunun yeniden düzenlenmesine karşı çıkmakla suçladığına değinen Glaser, Kabore’nin yaklaşık 15 gün önce Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba’ya yakın askerleri tutuklaması nedeniyle Burkina Faso’da darbenin beklendiği yorumunu yaptı.

Glaser, Fransa’nın Kabore’yi terk ettiğini düşünmediğini belirtti. “(Burkina Faso’nun) eski Cumhurbaşkanı Blaise Compaore’yi Fildişi Sahili’ne götüren Fransız özel kuvvetleriydi.”dedim.

Antoine Glaser “Fransa’nın (Burkina Faso’daki 2015 darbe girişiminden sorumlu general) Gilbert Diendere’ye güvendiği doğrudur. (Fransız Dış İstihbarat Birimi) DGSE’nin Ouagadougou’daki platformunu bölgedeki bilinmeyen operasyonlar için kullandığı doğrudur, ancak bu, Roch Kabore’yi desteklemediği anlamına gelmez.”sözünü kullandı.

TERÖR VE DARBE

Geçen Eylül ayındaki son darbe, ülkenin kuzeyindeki terör saldırısını protesto etmek için sokaklara dökülen insanlar tarafından tetiklendi.

Öyle ki 27 Eylül’de meydana gelen ve 11 askerin şehit olduğu, 50 sivilin kaybolduğu terör saldırısının ardından ekonomik başkent Bobo-Dioulasso’da sokaklara dökülen yüzlerce kişi Geçiş Dönemi Devlet Lideri Yarbay Paul’ü davet etti. -Henri Sandaogo Damiba istifa edecek.

24 Ocak’ta darbeyle iktidarı ele geçiren Yarbay Damiba, 2 Mart’ta geçiş sürecinin başkanlığına atandı.

Hatırlamak güzel. Fransa, terör örgütleriyle mücadele bahanesiyle 2013’ten beri bölgedeki askerlerini geri çekmişti.

Bugün Sahel denilince yaklaşık 10 yıl önce patlak veren güvenlik krizi nedeniyle akla ilk olarak silahlı terör gruplarının saldırıları geliyor.

El-Düstur ve DEAŞ bağlantılı Mali, Nijer ve Burkina Faso kümeleri paylaştı ve “Liptako Gurme”Sınır denilen sınır hattında her yıl yüzlerce kişinin ölümüne neden olan saldırılar düzenliyor.

Terör örgütleri uyuşturucu, silah ve akaryakıt kaçakçılığı gibi yasa dışı yollardan elde ettikleri ciddi gelirlerle faaliyetlerini her geçen gün artırmaktadır.

FRANSA WAGNER’E LİDER

Dünyanın en fakir ülkeleri arasında sayılan Nijer, Mali ve Burkina Faso, darbeler ve iç karışıklıklar nedeniyle ordularına yeterli bütçe ve teçhizatı sağlayamamakta ve bu örgütlerle çabalarında yetersiz kalmaktadır.

Burada Fransa, en çok terör saldırısına maruz kalan üç ülkede 10 yılı aşkın süredir asker bulunduruyor. Mali’de sokak gösterileri ve yönetimin talepleri nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Çünkü ülke yönetimi Fransa’yı bizzat terör örgütlerini desteklemekle suçladı.

Afrika’nın hasta adamı: Fransa da Burkina Faso’dan çekiliyor

Fransa ise büyük bir yenilgiyle sonuçlanan Sahel operasyonları sonucunda Rus paralı milis grubu Wagner’i Mali’ye yerleştirdi.

Tıpkı Mali’de olduğu gibi Fransa’nın yanlış politikaları, Rus paralı milis grubu Wagner’in Burkina Faso’da da varlık göstermesine neden oldu. Aslında Fransa kıtadaki azalan varlığının sebebinin 3. ülkeler olduğunu iddia etse de durumun kendi politikalarından kaynaklandığı görülüyor.

Fransa, halihazırda Ukrayna’da faaliyet gösteren ve Mali’de mevzi kazanan Wagner’e karşı 2020’de sesini yükseltse de Hafter’i destekleyen Wagner milislerinin yanında yer aldı. Mali’de mevzi kaybeden Fransa, şimdilerde Burkina Faso’da ağır faaliyetler yürütüyor. Ama bu ülkede bir de Fransız ters sokak gösterileri var.

Burkina Faso bunu inkar etse de, birçok rapor, darbecilerin güçlerinin temellerini atmalarına ve ülkenin yüzde 40’ından fazlasını kontrol ettiğine inanılan terörist gruplarla savaşmalarına yardımcı olmak için ülkede Rus özel grubu üyelerinin varlığından bahsediyor.

Son dönemde Burkina Faso’da altın madenlerinde faaliyet gösteren Rus şirketlerinin güçlü varlığı dikkat çekiyor. Rus şirketi Nord Gold, 3 madeni işletmesiyle Burkina Faso’nun altın madenlerindeki en büyük yabancı yatırımcı konumunda. Ulusal gazetelerde yer alan haberlere göre, geçtiğimiz Aralık ayında yetkililer şirkete dördüncü bir madeni işletmesi için dört yıllık yeni bir ruhsat verdi.

Burkina Faso yetkilileri, geçen yıl Fransa ile askeri işbirliği anlaşmasını sona erdiren, 1.500 Fransız askerini topraklarından sınır dışı eden, yerlerine Rus Wagner kümesinden savaşçıları alan ve Rus silahları satın almak için anlaşmalar yapan komşu ülke Wagner ile yapılan anlaşmayı yalanlasa da, helikopterler ve savaş uçakları dahil. Mali’nin deneyimine olan hayranlığını gizlemiyor. Mali’nin satın alınan son silah grubunu geçen hafta teslim aldığı biliniyor.

KAYNAK: TRT HABER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu